Daha fazlası için diğer içeriklere göz atabilirsiniz. Daha fazla kişinin faydalanması için arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz…
Hayırlı Dileklerin Gerçekleşmesi ve Hayır Kapılarının Açılması İçin Ayetler
Bu âyet-i kerim her gün okumaya çalışan kimse;
Herkes tarafından sevilip sayılır.
Her türlü dilek ve maksada kavuşur.
Servet,makam ve mertebede yükselir.
İş ve özel hayatında başarılı olur.
Her çeşit hayır kapıları kendisine açılır.
Bu Ayetleri okumak için Cuma gecesi boy abdesti alınır.Allah rızası için(2) Rekat namaz kılınır.
Ardından 100 “Besmele” 100 ” salavat” 100 ” Elhadülillah” okunur.
Yazabilen veya her hangi bir şekilde kağıda bu ayetler yazılmış şekilde kopya edilebilir.
Daha sonra bu ayetler (101) defa okunur.Yazılmış kağıt üzerinde taşınılır.
Ve her gün en azından 1 defa okumaya gayret edilir.
Bu şekilde devam eden kimseye dualarının kabulünde her engel kalkar.Bütün hayır ve iyilik,başarı,mutluluk kapıları sonuna kadar açılır.
Her hayırlı niyet,amaç ve dileğe kavuşulur.
Her dua her zaman helal olan istekler için okunur.
Okunacak Âyetler Nur süresinde geçen Âyetlerdir.(Nur süresi 35-36-37-38 Âyetler)
Okunacak ve Yazılcak Âyetler:
اللَّهُ نُورُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ مَثَلُ نُورِهِ كَمِشْكَاةٍ فِيهَا مِصْبَاحٌ الْمِصْبَاحُ فِي زُجَاجَةٍ الزُّجَاجَةُ كَأَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّيٌّ يُوقَدُ مِن شَجَرَةٍ مُّبَارَكَةٍ زَيْتُونِةٍ لَّا شَرْقِيَّةٍ وَلَا غَرْبِيَّةٍ يَكَادُ
زَيْتُهَا يُضِيءُ وَلَوْ لَمْ تَمْسَسْهُ نَارٌ نُّورٌ عَلَى نُورٍ يَهْدِي اللَّهُ لِنُورِهِ مَن يَشَاء وَيَضْرِبُ اللَّهُ الْأَمْثَالَ لِلنَّاسِ وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
فِي بُيُوتٍ أَذِنَ اللَّهُ أَن تُرْفَعَ وَيُذْكَرَ فِيهَا اسْمُهُ يُسَبِّحُ لَهُ فِيهَا بِالْغُدُوِّ وَالْآصَالِ
رِجَالٌ لَّا تُلْهِيهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَن ذِكْرِ اللَّهِ وَإِقَامِ الصَّلَاةِ وَإِيتَاء الزَّكَاةِ يَخَافُونَ يَوْمًا تَتَقَلَّبُ فِيهِ الْقُلُوبُ وَالْأَبْصَارُ
لِيَجْزِيَهُمُ اللَّهُ أَحْسَنَ مَا عَمِلُوا وَيَزِيدَهُم مِّن فَضْلِهِ وَاللَّهُ يَرْزُقُ مَن يَشَاء بِغَيْرِ حِسَابٍ
“Allâhu nûrus semâvâti vel ard(ardı), meselu nûrihî ke mişkâtin fîhâ mısbâhun, el mısbâhu fî zucâcetin, ez zucâcetu ke ennehâ kevkebun durriyyun, yûkadu min şeceratin mubâraketin zeytûnetin lâ şarkîyyetin ve lâ garbiyyetin, yekâdu zeytuhâ yudîu ve lev lem temseshu nâr(nârun), nûrun alâ nûr(nûrin), yehdîllâhu li nûrihî men yeşâu, ve yadribullâhul emsâle lin nâsi, vallâhu bi kulli şey’in alîm(alîmun).”
“Fî buyûtin ezinallâhu en turfea ve yuzkere fîhâsmuhu yusebbihu lehu fîhâ bil guduvvi vel âsâl(âsâli).”
“Ricâlun lâ tulhîhim ticâratun ve lâ bey’un an zikrillâhi ve ikâmis salâti ve îtâiz zekâti yehâfûne yevmen tetekallebu fîhil kulûbu vel ebsâr(ebsâru).”
“Li yecziyehumullâhu ahsene mâ amilû ve yezîdehum min fadlihî, vallâhu yerzuku men yeşâu bi gayri hisâb(hisâbin).”